Ana Sayfa > Akademik > Makaleler > 18. Ulusal Yönetim ve Organizasyon Kongresi’nin

18. Ulusal Yönetim ve Organizasyon Kongresi’nin

18. Ulusal Yönetim ve Organizasyon Kongresi’nin Ardından

 

Şükran Gölbaşı

International Journal of Human Sciences, 7(2),

461-469.2010

 

Her yıl farklı bir üniversitenin düzenleyiciliğinde gerçekleştirilen Ulusal Yönetim ve Organizasyon Kongrelerinin 18.’sine Çukurova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Yönetim ve Organizasyon Anabilim Dalı Başkanlığı ev sahipliği yaptı. 20-22 Mayıs 2010 tarihlerinde Adana'da gerçekleştirilen kongreye Türkiye’nin çeşitli illerindeki üniversitelerden yaklaşık 400 bilim insanı katıldı. “Örgüt teorisi”, “İnsan Kaynakları Yönetimi”, “Örgütsel Davranış ve Liderlik” ve “Stratejik Yönetim” başlıkları altında düzenlenen oturumlarda toplam 114 bildiri sunuldu.

19 Mayıs günü makale yazma seminerleri ile başlayan 18. Ulusal Yönetim ve Organizasyon Kongresi 22 Mayıs 2010’da bitmiştir. Kongre, dönem başkanı Prof.Dr.Hüseyin Özgen, Prof.Dr.Azim Öztürk, Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Alper Akınoğlu, İİBF Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Muammer Tekeoğlu ve Adana Valisi İlhan Atış’ın açılış konuşmalarıyla başlayan kongre, paralel oturumlarda sunulan bildirilerle 3 gün sürmüştür.

 

Yönetim ve Organizasyon alanında bir yıl boyunca üretilen bilimsel çalışmaların sunulduğu oturumların yanı sıra, kongrede iş dünyasının sorunlarına çözüm olabilecek bilgi ve yaklaşımları içeren paneller de düzenlenmiştir. Bu anlamda, “Günümüzden Geleceğe Yönetim Uygulamaları” temalı açılış paneli ve Kongrenin ilk günü öğleden sonraki oturumlardan biri uygulamacılara ayrılmış, “Başarılı Şirket ve Yönetici Öyküleri” temalı panele iş dünyasının Adana’daki başarılı temsilcileri konuşmacı olarak katılarak kendi işletmelerinin başarı öykülerini anlatmışlardır.

 

Bu kongrede diğerlerinden farklı olarak, Prof. Dr.Şükrü Özen ve Doç.Dr. Arzu Wasti’nin üstlendiği “Makale Yazma ve Yayınlama” başlığı adı altında bir seminer düzenlenmiştir. Sınırlı sayıda bilim insanının kabul edildiği bu iki oturumluk tüm gün süren ve çok yoğun geçen seminere sadece genç araştırmacıların kabul edilmesi eleştirilmiştir. Bilindiği gibi çevre üniversitelerle, yerleşmiş ve geleneği oturmuş metropol üniversitelerin insan yetiştirme düzeni ve olanakları birbiriyle kıyaslanabilecek durumda değildir. Bu anlamda, bu türden seminerlerin ihtiyaç doğrultusunda konularının genişletilerek yaş sınırlaması gözetilmeksizin hem tüm katılımcılara açılması hem de kongrelerin bir parçası haline getirilmesini düşünmekte fayda vardır. Öyle ki katılımcılardan bazıları kapanış oturumunda dilek ve temennilerini sunarken, kongrenin yaptığı en önemli işin bu seminer olduğunu ifade etmişlerdir. Bu, seminerin planlandığı amacın ötesine geçerek çok önemli bir eksiği karşıladığını göstermektedir. Son yıllarda yeterli donanıma ve insan kaynaklarına sahip olmadan açılan ve sayıları günden güne çığ gibi büyüyen yeni üniversitelerde, fakülte ve bölümlerin, kendisi de henüz yetişme sürecini tamamlamaya çalışan bilim insanlarına teslim edildiğini düşünecek olursak, belki bundan böyle tüm kongrelerin bu türden işlevler üstlenmelerinin gerekeceğini öngörebiliriz.

 

Esasında Yönetim ve Organizasyon Kongreleri, Anadolu’dan gönderilen bildirilere belli bir kontenjan ayırmak suretiyle, bu yarışa güç koşullarda ve çok kısıtlı imkanlarla katılan araştırmacıları gözetmektedir, fakat çevreden gelen katılımcıların değerlendirmelerinden bunun yeterli olmadığını anlıyoruz. Kongreler, bilimsel iletişim ve paylaşım anlamında önemli bir işlevi yerine getirmekle birlikte, metropol dışından yetişip gelen araştırmacıların da kendilerini bu topluluğun bir parçası gibi hissedebilmeleri için, belli ki kendi üniversitelerinde aşamadıkları bazı önemli sorunlarını bir ölçüde hafifletmek için başka neler yapılabileceğinin de düşünülmesi gerekir.Tabii bu türden ek düzenlemeler kongrelerin işlevlerinden biri olabilir mi, bu konu tartışılabilir. Bence tartışılmalıdır da. Çok az sayıda da olsa ciddi eksikleri olan bildiriler sunulabilmektedir. Örneğin literature review türünden bir çalışmayı bir konu çevresinde toplanan makaleleri özetlemek sanan çalışmaların yanı sıra, amacı yöntemi, sorunsalı, alana katkısı yeterince belirginleştirilmemiş çalışmalara sıkça rastlanmaktadır. Pek çok araştırmada, araştırma sorunsalı ve yöntem seçiminin uyumsuzluğu, araştırmaların önemli bir kısmında incelenen örgütün adeta gökten zembille inmiş gibi bağlamdan tümüyle kopukluğu göze çarpan diğer önemli eksikliklerdir. Tabii ki bu kongreden kongreye çözümlenebilecek bir sorun olmamakla birlikte, sürekliliği sağlandığı takdirde “Makale Yazma ve Yayınlama Semineri” benzeri seminerlerin bu konuda çok önemli bir açığı gidereceği anlaşılmaktadır. Gerek seminere katılma şansı bulan az sayıda bilim insanının değerlendirmeleri, gerekse katılımcı olarak kabul edilmeyenlerin seminer notlarını edinme telaşı ve kabul edilmemelerine ilişkin kapanış oturumunda üzüntülerini dile getirmeleri bu seminerin de kongrenin bir parçası haline getirilip her yıl yinelenmesi yönünde kuvvetli bir geri bildirim olarak değerlendirilmelidir.

 

Bilindiği gibi bilimsel toplantılar sayesinde, belli bir disiplin çevresinde toplanan genç akademisyenler çalışmalarını bütün hocaların hazır bulunduğu ortamda sunma ve onların eleştirisini alarak kendilerini geliştirme ve aynı disiplinde çalışan insanlar birbirlerinin hangi konular üzerinde çalıştığını öğrenme, kuramcılar ve uygulamacılar karşılıklı birbirlerinin deneyimlerinden yararlanma imkanı bulur. Yönetim ve Organizasyon Kongreleri, ülkemizde bu alanda çalışan akademisyenler arasında etkileşimi bütün zamanlara yayma ve yönetim disiplininin sosyal bilim statüsüne ulaşmasında çok önemli bir ortam sağlamıştır. Bilimsel toplantıların düzenli çevrimlerinin çok kolay olmadığı ve sık sık aksayarak yıl atladığı bilinen bir gerçektir. Türkiye’de başladığı ilk yıldan (1993) buyana hiç aksamadan ve her defasında kendini yenileyerek ve kalitesini arttırarak sürdürülebilen tek kongreye sahip olmanın onurunu bizlere yaşatan hocalarımızın isimlerini bir kez daha buradan anarak bize bıraktıkları bu güzel miras için onlara teşekkür edelim.

 

Kongremizin kuruluşuna vesile olan, diğer bilim insanlarını bu yolda ikna etmek için yoğun çaba sarf eden, hiç yoktan kaynak yaratan girişimci hocamız Behlül Üsdiken’dir. Kongre fikrinin hayata geçirilmesinde ve nasıl organize edileceğine ilişkin ilk tartışmalarda çekirdek kadro olarak Tamer Koçel, Beyza Oba, Nakiye Boyacıgiller, Hüseyin Leblebici ve Oğuz Babüroğlu olmak üzere 5 hocamız daha rol almıştır. Kongrenin devamlılığında bir takım şeyleri baştan öngörerek sağlam bir alt yapı kuran ve her yıl örgütlenmesindeki bir takım aksaklıkları gidermek ve kalitesini arttırmak için yeniden düzenlemeler yapan hocalarımızın payı şüphesiz çok büyüktür. Kongre’nin bu günkü niteliğine kavuşmasında ve kalitesinin artırılmasında bilimsel anlamda yapılan en önemli katkılar, Selami Sargut başkanlığındaki 5. Kongrede ve Fulya Sarvan başkanlığındaki 10. Kongrede olmuştur (Özen ve Kalemci, 2009; Sarvan, 2002). Bu anlamda yukarıda anılan çekirdek kadronun yanına mutlaka bu iki ismi de koymak gerekir.

 

Katılımcılar açısından 3 gün gibi kısa süren bu paylaşımın ardında, kongre düzenlemecileri açısından aylar süren bir uğraş ve emek söz konusudur. Bu anlamda, başta Kongre dönem başkanlığını yürüten Prof. Dr. Hüseyin Özgen’e olmak üzere kongre Sekreteri Prof. Dr. Azmi Yalçın’a, Doç.Dr. Ali Danışman’a, Danışma Kurulu, Yürütme Kurulu ve Kongre Bildiri Ön Değerleme Kurulu Üyelerine, en ağır yükü çeken tüm mutfak çalışanlarına, kongreyi yürekten desteklediği bildirilen Adana Valisi ve Adana Metropol Seyhan Belediye Başkanına ve bilime gönül vermiş kongre sponsorlarına bilim camiası olarak bir kez de bu platformdan teşekkürlerimizi iletiyoruz.

 

Yazımızı kapatırken bundan sonraki Kongre’ye ev sahipliği yapacak olan Çanakkale Üniversitesine katılımcıların bir çağrısı var, onu da buradan iletmiş olalım. Katılımcılar, kongrede verilen çantalar yüzünden evlerinin çanta mezarlığına dönüştüğünü, artık klasik çantalar yerine sırt çantaları verilmesinin kısa süreli bilimsel seyahatlerde taşıma kolaylığı açısından kendilerini rahatlatacağını öneriyorlar. Kongre düzenlemecilerine bilim dışı önerilerden bir diğeri de konaklama açısından kent merkezinde kalmayı tercih eden katılımcılara uygun fiyatla seçenekler sunulması ve kenti tanıtmaya yönelik yürüyüş tarzında kent içi turların sosyal program dahilinde düşünülmesidir.

 

Kaynakça

 

Sarvan, F. (2002b). 10. “Ulusal Yönetim ve Organizasyon Notları”. Akdeniz Üniversitesi İİBF Dergisi, 4, 199-204

 

Özen, Ş. Ve Kalemci, A. (2009). “Ulusal Yönetim ve Organizasyon Kongresi’nin Doğuşu, Kurumsallaşması ve Alana Etkileri”. Eskisehir Osmangazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 4(1), 79-112

 

ContactspcBanaspcCreative Commons Licenseİçeriğimiz CC BY-NC
spcUlaşınspcLisansına tabidir

w3c HTML CSS Compatible

* * * Site kullanım şartlarını buraya tıklayarak okuyabilirsiniz * * *