Ana Sayfa > Popüler Yazılar > Ayvalık Magazin > 2014-Yazılar > Sütle ilgili bilmedikleriniz

Sütle ilgili bilmedikleriniz

 

NE YERSEN OSUN

Dr.Şükran Gölbaşı

 

Pastörize süt ve UHT süt birbirinden farklıdır

Pastörize süt, 70-80 derece sıcaklıkta işlem görmüş ve vitamin-mineral kaybı nispeten daha az olan süttür. 4 ila 7 gün soğukta muhafaza edilebilir.UHT (Ultra High Temperature) süt ise, 130-140 derecede işleme tabi tutularak vitamin-mineral özelliklerinin çoğunu kaybetmiş olan süttür. Çok yüksek ısıl işlemde sütün bütün molekül yapısı değişerek süt süt olmaktan çıkmakta ve en büyük alerjen olmaktadır. UHT sütler 4 ay kadar bozulmadan oda sıcaklığında saklanabilir.

 

Sütün zararları ile ilgili bilimsel deneyler

1930'larda 900 kedi üzerinde yürütülen 10 yıllık bir çalışmanın sonuçları, pastörize sütle beslenen kedilerin kısa süre sonra kalp krizi, böbrek yetmezliği, tiroit bozukluğu, solunum rahatsızlıkları, diş kaybı, kemik zayıflığı, karaciğer iltihabı gibi kronik yozlaştırıcı rahatsızlıklara karşı savunmasız hâle geldiğini göstermiştir. İkinci nesil yavrular defektlerle doğmuş, üçüncü nesil kısır ve dördüncü nesil ölü doğduğu için deney bitmek durumunda kalmıştır.

 

Büyük miktarlarda pastörize süt ürünleri tüketen Amerikalı kadınlar, dünyanın en yüksek sayıdaki kemik erimesi vakasına sahip olmaları, ve Amerikalı çocukların %90’ının kronik diş çürüklüğü sorunuyla karşı karşıya olması diğer bulgulardır.

 

Bir başka deney, kendi annelerinden alınan pastörize edilmiş sütle beslenen buzağıların 6 hafta içinde öldüğünü göstermiştir. Sütü pastörize etmek insana hiçbir fayda vermezken; raf ömrünü uzattığından süt endüstrisi için kârlıdır. Dahası, pastörizasyon hasta ineklerden alınan sütü bile zararsız hâle getirdiği için süt endüstrisinin maliyetlerini azalttığı için tüketilmesi teşvik edilmektedir.

 

Alerjik hastalıkların en büyük sebeplerinden biri süttür

Doğulular ve Afrikalılar hep sütten uzak durmuşlardır. Batı dünyasında ise, insanlara hayatları boyunca her gün süt içmeleri söylenir. Sütün sindirimini sağlayan laktaz enziminin, ergenliğe geçişle birlikte insan sisteminden kendiliğinden yok olması; yetişkin insanların süte besin olarak ihtiyacı olmadığını göstermektedir. Doğaya baktığımızda başkasının sütünü içerek beslenen hiçbir canlı olmadığını görürüz.

 

Çiğ süt, kendi sindirimini sağlayan laktaz ve lipaz aktif enzimlerine sahiptir. Pastörize ve UHT sütte bu enzimler canlılığını yitirdiği için sindirilemez. Bu nedenle bir numaralı alerjik gıdadır. Biberonla beslenen bebeklerin yaşadığı karın ağrısı, pişik, gaz ve solunum rahatsızlıklarının nedeni budur. Günümüzde alerjik çocukların sayısının artmasının ve daha sonra yakalanılan astım ya da otoümmin hastalıkların en büyük sebeplerinden birinin süt olduğu ifade edilmektedir.

 

Bebeklere anne sütü dışında süt içirilmesi önerilmemektedir. İnek sütü buzağılar içindir ve bebekler de sütten kesilene kadar anne sütüyle beslenmelidir. Doğa sindirim sistemini buna göre tasarlamıştır. Keçi sütü de olsa, çocuğa yoğurt yapıp öyle vermekte fayda var, çünkü içindeki sindirici enzimler ve vitaminlerini kaybeden pastörize sütün mayalandığı zaman içinde yeni enzimler, sindirici enzimler oluşmaktadır.

Gelecek sayıda sütün yetişkin insan bedeninde yarattığı hasarları ele alacağım.

Sağlıkla kalın http://ayvalikmagazin.com/nisan-2014-18.html

 

 

ContactspcBanaspcCreative Commons Licenseİçeriğimiz CC BY-NC
spcUlaşınspcLisansına tabidir

w3c HTML CSS Compatible

* * * Site kullanım şartlarını buraya tıklayarak okuyabilirsiniz * * *