Su 1: İnsan yaşamındaki önemi

NE YERSEN OSUN

Dr.Şükran Gölbaşı

Suyun İnsan Yaşamındaki Önemi

İnsan organizmasının %60-70′inin su olduğu bilinmektedir. Bu suyun üçte ikisi hücreler içerisinde, geriye kalan kısmı ise dokular arası sıvıda ve kanda bulunmaktadır. İnsan fizyolojik gereksinimi olan suyu her gün muntazam olarak karşılamak zorundadır. Bu suyun yaklaşık %50′sini içeceklerden, %35′ini yiyeceklerden ve %15′ini de vücuttaki gıdaların yakılmasından sağlar.

İnsanların su gereksinimi günlük kalori tüketimlerine göre ölçülür. Her bir kaloriye karşılık 1 lt olarak hesaplanır. Bu kadınlar için 1,5 erkekler için 2-2,5 litreye karşılık gelir. Proteinlerden zengin gıdalarla beslenenlerin protein vücudun su kaybını arttırdığı için daha fazla suya gereksinimi vardır.

Su, insan yaşamı için oksijenden sonra en önemli şeydir. İnsan kanının %92'si, kemiklerinin %22'si, beyninin %75'i sudur. İnsan vücudu biriken toksinleri atmak, ısı dengesini sağlamak için idrarla 1500 ml., ter yoluyla 500 ml., dışkı ve solunum ile 300 ml su kaybetmektedir. Vücudun fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için kaybedilen suyun düzenli olarak yerine konması gereklidir. İnsan yemek yemeden haftalarca yaşayabilirken susuz ancak birkaç gün yaşayabilir. Yazımıza küçük bir susuzluğun bile organizmada verdiği hasarlarla devam edelim.

İnsan vücudundaki glikoz ve yağın tamamını, proteinin %50′sini kaybettiğinde, yaşamaya devam edebildiği halde suyun sadece %10’unu kaybettiğinde yaşamı tehlikeye girer, %20′sini kaybettiğinde ise ölür. Susuzluktan ölüm, kan yoğunluğunun fazlalaşması nedeniyle ince damarlarda dolaşımın durması sonucu gerçekleşir.

Kanımızdaki su normalin %3′ ünden daha fazla eksilirse böbrekler görevini yapamaz. Karaciğer böbreklerin görevini üstlendiği için daha az yağ yakmaya başlar. Yakılmayan yağlar vücutta birikerek kilo alımını hızlandırır. % 10'luk su kaybında ise böbrekler durur. Çoğu zaman halsizliğinizin nedeni % 3'lük su kaybından başka bir şey değildir. Öğrencilerin derslere konsantre olamamasının nedeni çoğunlukla % 5'lik su kaybının yerine konmamasıdır. % 8'lik su kaybında solumakta zorlanırsınız. Yaşlılıkta susama mekanizması bozulduğu için, vücudun susuz kaldığı çoğunlukla fark edilmez. Baş ağrısı, kabızlık, alerjiler, astım gibi pek çok rahatsızlık, vücudun su istiyorum çığlığıdır, su eksikliği yerine konulduğunda bu semptomlar kendiliğinden geçer.

Susuzluğun ölüme kadar götüren çok ciddi sorunlara neden olduğu bilinmesine rağmen insanların çok azı yeterli ve uygun nitelikli su içmektedir. Tabii içilen suyun belli özellikleri taşımıyor olması da, hiç içilmemiş gibi hücrelerin susuzluk çekmeye devam etmesine neden olmaktadır. Bu çok önemli ve bir cümleye sıkıştırılamayacak bir konu olduğu için bir sonraki yazıda ele alacağım.

Sağlıkla kalın. http://ayvalikmagazin.com/haziran-2014-22.html